Yeni İnsan-Neos Anthropos [Devrimci Marksist Fraksiyon]

Bundan sonra "Yeni İnsan-Neos Anthropos [Devrimci Marksist Fraksiyon]" ismi ile http://uluslararasisinifmucadelesi.blogspot.de/ sayfasındayız.

10 Mart 2011 Perşembe

Üretim “elinin kiri” olunca sömürü şahane olur!

Konu Devrimci 8 Mart olunca gündem hiç değişmiyor. 8 Mart 1857’de yakılarak öldürülen 129 Kadın işçinin talepleri de Paris Komünü’ndeki öncü kadınların kavgası da talepleri de hep aynıydı. Fransız Devrimi’ni başlatan Parisli işçi kadınlar da ekmek sorunu yüzünden ayaklanmıştı, 1912’de ABD’de başlayan tekstil işçileri grevinde de ayni talep bıkmadan usanmadan tekrarlandı: Ekmek ve gül de istiyoruz! Hayatı tüm güzellikleriyle yaşamak, fabrikada patronun ve evde kocanın, ev işlerinin kölesi olmamak! Bu yüzdendir 19 Mart 1911’de Danimarka, Almanya , Avusturya, İsviçre ve ABD’de milyonlarca kadının katıldığı gösterilerde de talep aynıydı:

Emperyalist savaşa hayır! Emeği koruma yasaları çıkarılsın! Kadınlara seçme ve seçilme hakkı! Eşit işe eşit ücret! Sekiz saatlik iş günü! Yeterli bir anne ve çocuk koruması! Asgari ücretlerin belirlenmesi!

Ama görüyoruz ki değişen pek bişey yok yeryüzünde. Nasıl 1889’da Londra’da 700 Kibritçi Kadın, vasıfsız işçiler arasında sendikalaşmayı başlatan kıvılcım olmuşsa, bugün de ayni şekilde dünyanın dört bir tarafında sendikalaşma kavgası sürmektedir. Bugün başka kadınların taşıdıkları çantaları yaparken daha başka kadınlar deri sanayinde sendikalaşmanın kavgasını vermekte, sosyal güvencesiz, sosyal hayatsız, sekiz saat çalışma hayaliyle mücadele vermektedir. Üretimin, neoliberal saldırılar döneminde esnekleştirilmesi kadının konumunu daha da geriletmiş “parça üretimi” üzerinden evde çalışan ucuz işgücüne dönüştürmüştür kadınları. Bu bize çok uzak değil. Kıbrıs’ta da var, yaşanıyor ama görülmüyor. Çünkü Üretim “elinin kiri” olunca sömürü şahane olur! Bu deri sanayinde eve parça işi verme şeklinde, Lefkara İşi’nde de aracılar ile “desen üretimi” şeklindedir. Zaten boş zamanımda evde yapıyorum, elimin kiridir diyerek geçiştirilen bu “küçük üretim” aslında “alnının teri”dir beden ve emek sömürüsüdür. Lefkara İşi’nde gözler yıpranır, desenler ise Bir’e alınır Bin’e satılır! Kâr muazzamdır! Bu yüzdendir ki örgütlenmek hayatın her alanında hem ekmek hem gül için bir zorunluluktur.

Deri işinde kadınlar genellikle ayakkabı, çanta, cüzdan vb işlerde çalışmaktadır. Firmalar genellikle eve iş vermektedir. Bugün Türkiye’de DESA örneğinde olduğu gibi. Evde parça başı iş yapılmaktadır. Örneğin çanta askısını takma veya boyama. Bunların tanesi 50 kuruştur. (Lefkara İşi’nde de bir ‘yıldız’ 50 Kuruştur.) Sosyal güvencesiz çocuklar ve kadınlar uzun saatler çalışırlar. Fabrika içinde kadınlara yönelik mobbing uygulamaları yaygındır. Kadın işçiler daha rahat baskı altına alınır, tehdit edilir, daha az ücret alır. 100 yıl önceki taleplerden ne farkı var bugünkü taleplerin!

Bugün kadına şiddetin arttığı bir aile ve coğrafya hâlinde, tecavüzlerin ve tacizlerin “alışılmış” haber olduğu bu toplumda kadının söyleyecek çok sözü, yapacak çok işi var. Kadının kurtuluşunu “cinsiyet” olgusuna indirgemek mücadeleyi hiçleştirmektir. Sınıf mücadelesinde yerini alan kadınlar nasıl özgürleştiklerini gördüler, şu anda, şimdi, deri işçiliğinde yükselen mücadelede de görmektedirler. Aileyi, kadına sınır çizen bir devlet olmaktan çıkarmak, bedeni ve emeği özgürleştirmek de bütün mücadelelerin birleşmesinde yatar. İşte bu yüzden “vatan, millet, kadın” yoktur. Militarizm varsa milliyetçilik vardır, milliyetçilik varsa kadının sözü, yoktur, adı yoktur, öznesi yoktur! Kadın, ulusun bir zayıflığı olarak algılanır ya da bir gösteri malzemesi olarak nesneleştirilir! Kapitalizm varsa kadın afişte, reklam panosunda ve vitrindedir. Bu yüzden Devrimci 8 Mart, Proleter Kadınların Enternasyonalizminin günüdür!

· Sömürge Kıbrıs’ın sömürülen Kadını olmaya hayır!

· Mesleksiz ve Gece kulüplerinde çalışan kadınlara güvence ve meslek eğitimi sağlansın!

· Ev işçiliği için yurt dışından getirilen kadınlara sendika hakkı!

· El emeğine kollektif kooperatif! Deri işçileriyle dayanışmaya!

· Ev işlerinin toplumsallaşması için ücretsiz kreş ve çamaşırhane!

· Kadının bedeni ve cinseliği kadına aittir! Her türlü gerici, seksist, bağnaz yasaya ve dışlamaya hayır!

· Şiddet gören kadınlara sığınma evi, hukuk desteği, psikolojik destek!

· Kadının özgürleşmesi sınıf mücadelesinden ve sosyalizmden soyutlanamaz!

Enternasyonalist Dayanışma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder